Galatasaray’ın Meksikalı Oyuncusu Giovani Dos Santos, Galatasaray Televizyonu’nda Yayınlanan “Son Pas” Program’ının Konuğu Oldu.
Bu
haftaki konuğumuz Giovani Dos Santos. Hoşgeldin diyoruz.
Galatasaray.org ve GSMOBILE aracılığıyla taraftarlardan gelen birçok
soru var. Ama önce genel bir değerlendirme yapalım. Çünkü Dos Santos
son haftalarda form grafiğini giderek yükseltti. Alışma sürecini
tamamladı. Bu geçen periyotla ilgili, ilk geldiği günle son günler
arasındaki periyodu bize anlatabilir mi?
Çok farklı bir
ligden geliyorsunuz. Sonuçta İngiltere Ligi ve Türkiye Ligi birbirinden
farklı ligler. Buraya geliyorsunuz, hemen adapte olunamıyor. Her geçen
gün arkadaşlarınız daha iyi tanıma fırsatı buluyorsunuz. O yüzden
normal. Ama ilk geldiğim zamanla şimdiki zamanı kıyaslarsam, mutlaka
her geçen gün daha iyiye gittiğimi, hem Türkiye Ligi’ni hem
arkadaşlarımı saha içinde daha iyi tanıdığımı düşünüyorum.
Özellikle
Kasımpaşa maçında gösterdiği performansla spor yazarları tarafından
yere göğe sığdıralamadı. Dos Santos çok iyi bir maç çıkarmıştı.
Eskişehirspor maçında da son yarım saat girdi, penaltı yaptırdı, oyunun
seyrini değiştirdi. Dos Santos son iki maçtaki performansıyla ilgili
bir değerlendirme yapabilirmi Dos Santos?
Önce ilk maçla
başlayalım. Kasımpaşa maçında sevdiğim, oynamaya alıştığım bir
pozisyonda oynadım. Ve her zaman da söylediğim gibi adaptasyonum daha
iyiye gidiyor. Arkadaşlarımı saha içerisinde daha iyi tanıyorum. Burada
tabiki en büyük pay antrenman tempomu da her geçen gün daha iyiye
götürmeye çalışıyorum, çalışmalarımı her geçen gün daha da
arttırıyorum. Böyle olunca daha kolay adapte olunuyor ve performansım
daha iyiye gidiyor.
Galatasaray’ın
çok etkili bir ofans hattı var. Galatasaray Teknik Direktörü ilk 11’i
kurmakta kuşkusuz zorlanıyor. Futbolcuların yerleşmeleri konusunda
zaman zaman farklı varyasyonlar deniyor. Bu konuda Giovani en rahat
hissettiği yeri, neresi olarak belirtir?
Normalde önde
bütün pozisyonlarda oynayabiliyorum. Ama daha rahat hissettiğim
pozisyonu soruyorsanız genelde sağ taraf, forvet arkası. Bazı maçlarda
sol tarafta da oynadım ama daha iyi hissettiğim pozisyonlar forvet
arkası ve sağ taraf.
Peki
kendisi gibi yeni transferlerle ilgili neler söyleyecek. Hem Jo olsun
hem de Neill olsun onların da performansı kendisi gibi her geçen gün
artıyor. Takım içi saptamalarıyla ilgili bize bir kaç not aktarabilir
mi?
İkisi d gayet kaliteli futbolcular. Bu kaliteyi de
takıma getirdiklerini düşünüyorum. Takım için ikisi de çok önemli isim.
Takıma çok katkılarının olduğunu düşünüyorum. Hem kaliteyi getirdiler
hem de bir rekabet ortamını yarattılar. O yüzden kendilerinin
gelmesinden dolayı çok mutluyum.
Galatasaray,
Giovani Das Santos dahil, Milli Takım’a birçok oyuncu verdi.
Galatasaray gibi Milli Takım’a birçok oyuncu veren takımların
performansı bir sonraki maçta düşüyor yorumuna katılıyor mu?
Tabiki
biraz karışık bir durum. Bir futbolcu olarak sahaya çıktığınız zaman
yüzde yüzünüzü vermeniz lazım. Ama Milli Takım’a gidiyorsunuz, oradan
bir yorgunlukla dönüyorsunuz. Bu tip durumlar yaşanabiliyor. Ama ne
olursa olsun bir futbolcu olarak sahaya çıktığınızda maksimumunuzu
vermeniz gerekiyor.
Milli Takım
performansını da soralım. Kardeşiyle birlikte, Yeni Zellanda’yla karşı
oynadı. Dünya Kupası’nda seyredeceğiz Giovani Dos Santos’u. Meksika
Milli Takımı’ndaki performansıyla ilgili neler söylemek ister?
Milli
Takım’da kardeşimle beraber oynamaktan dolayı çok mutluyum. Kendi
performansıma gelince son maçlarda daha da iyiye gittiğini düşünüyorum.
Meksika Milli Takımı olarak da daha iyiye gidiyoruz. Çünkü birkaç hoca
değişikliği yaşandı ama şuan da biraz daha oynayacağımız formasyonu
bulmuş durumdayız. O yüzden takım olarak, kendi performansım olarak her
geçen gün daha iyiye gittiğimizi düşünüyorum.
Türkiye
Ligi’ne gelmeden önceki düşünceleriyle, oynadıktan sonra, şehirleri,
statları gördükten sonra düşüncelerinde bir farklılık oldu mu?
Mutlaka
çok kaliteli bir lig olduğunu düşünüyorum. Her takımın çok kuvvetli
olduğunu düşünüyorum. Çok mücadeleci bir lig geçiyor. Her takımın bu
kuvveti, bu gücü var. Onun dışında adaptasyon sürecine gelince dediğim
gibi hem takım bazında, hem takıma alışma bazında hem de lige alışma
bazında aynı süreçle devam ediyorum. Ve daha da adapte olduğumu
düşünüyorum. Ama gayet kaliteli ve güçlü takımların olduğu bir lig.
İspanya
Ligi’ni, İngiltere Ligi’ni çok yakından biliyor, Türkiye Ligi’nin bir
parçası. Bu anlamda çok kısa bir kıyaslama yapabilir mi?
Dürüst
olmam gerekirse her ligin kendine göre zorlukları, kendine göre
özellikleri var. O yüzden bu üç ligi de karşılaştırmak kolay değil.
Ligde
bu sene Galatasaray, Bursaspor, Fenerbahçe ve Beşiktaş şampyonluğu
zorlayan takımlar. Rakiplere ve maçlara baktığında Galatasaray’ın
şansını nasıl görüyor?
Şampiyonluğun kesinlikle bizim
elimizde olduğunu düşünüyorum. Diğer rakiplere bakmaktan ziyade kendi
maçlarımıza bakmamız lazım. Her oynayacağımız karşılaşmayı bir final
olarak değerlendirmemiz gerekiyor. Sonuçta bizim tek amacımız şampiyon
olmak. Hem takım, hem teknik heyet hem yönetim hem de taraftar olarak
amacımızı gerçekleştirmemiz gerekiyor. Bunun için de her karşılaşmamıza
ciddi bir şekilde hazırlanmamız gerekiyor.
Taraftarlardan birçok soru var. Genel olarak sorulan soru Türkiye’de mutlu mu? İstanbul’u sevdi mi? Neler söyleyecek bu konuda?
İstanbul’da
olduğum için çok mutluyum çünkü burada bütün insanlar çok sıcakkanlı.
Aynı zamanda İstanbul inanılmaz güzel ve burada ne istiyorsanız
bulabiliyorsunuz. Burada olmaktan ve yaşamaktan dolayı çok mutluyum.
Kendisinin
önünde uzun seneler var. Galatasaray’da uzun seneler kalmak ister mi?
Geleceğe yönelik bir planlama yaparsa Galatasaray bu planların
neresinde?
Öncelikle şunu söyleyeyim. Burada inanılmaz
mutluyum. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Şu anda tek amacım
Galatasaray’da şampiyonluk yaşamak. Takımıma yardımcı olabilmek için
elimden gelenin en iyisini yapmak istiyorum. Sorunuza gelirsek; bu
sadece benim kararıma bağlı birşey değil. Sezon sonunda Tottenham ve
Galatasaray kulüpleri konuşacak. Ama şu anda Galatasaray’da gerçekten
çok mutluyum.
Anladığım kadarıyla kendisi burada kalmak istiyor.
Kesinlikle
kalmak istiyorum. Burada çok mutluyum. Öncelikle şampiyon olalım daha
sonra oturup konuşabiliriz bu konu hakkında. Ama ben kesinlikle
Galatasaray’da kalmak istiyorum.
Bir futbolcu olarak Galatasaray-Fenerbahçe rekabetini nasıl değerlendirir?
Galatasaray
– Fenerbahçe derbisiyle ilgili muhakkak bir bilgim var. Türkiye’de ne
kadar önemli bir derbi olduğunu biliyorum. Önümüzde de bir derbi maçı
var. Derbi galibiyetinin hazzını duymak istiyorum.
Taraftarlarımız Kaptan Arda Turan ile ilgili görüşlerini merak ediyor.
Öncelikle kendisi takımın kaptanı. Çok iyi bir karaktere sahip olduğunu düşünüyorum. Aynı zamanda inanılmaz iyi bir futbolcu.
Ali Sami Yen Stadı ile ilgili düşünceleri neler?
Gerçekten
Ali Sami Yen gibi bir statta böyle güzel taraftarın önünde futbol
oynamak bir futbolcu için çok haz veren bir duygu. Özellikle bizim
taraftarımıza baktığımızda 12. Adam gibi devamlı bizi destekliyorlar.
Bu, bir takım için çok önemlidir. Onların önünde oynamaktan dolayı çok
mutluyum.
Galatasaray forması
altında ilk golünü attığında Abdul Kader Keita gibi benzer bir gol
sevinci yapacak mı ya da kendine özel bir gol sevinci var mı?
Şu anda bilmiyorum ama Keita’nın gol sevinci gibi olmayabilir. Çünkü onun ki gerçekten çok özel bir gol sevinci.
Peki farklı bir gol sevinci yapacak mı?
Genelde geçmişe bakılırsa gol attıktan sonra yaptığım çok özel bir gol sevincim yok.
Transferinde önemli pay sahibi kim oldu? Haldun Üstünel mi Frank Rijkaard mı? Yoksa her ikisi de mi?
Transferimin
gerçekleşmesindeki en önemli pay sahibi tabii ki sayın Frank
Rijkaard’dır. Çünkü kendisi benim nasıl bir futbolcu olduğumu biliyor.
Ben de onun nasıl bir teknik direktör olduğunu biliyorum. Beraber bir
konuşmamız oldu. Galatasaray’a gelmemdeki en önemli pay sahibi Frank
Rijkaard’dır.
Neden kendisi 30 numarayı seçti?
30
numara sevdiğim numaralardan biri ama dürüst olmak gerekirse bundan
öncek giydiğim forma numaraları ve giymek istediğim numara 17
numaraydı. Ama burada başkası bu numarayı giydiği için 30 numarayı
tercih ettim.
Makedonya
Taraftar Derneği’nden gelen bir soru var. Öncelikle kendisini
Şampiyonlar Ligi’nde Galatasaray formasıyla görmek istediklerini
belirtmişler. “Galatasaray’ın dünya çapında 100 milyondan fazla
taraftarının olduğu bir kulübe geldiğini biliyor mu?” diye bir soru
sorulmuş kendisine.
Taraftar sayısına değinmek gerekirse;
tabii ki Galatasaray’ın ne kadar büyük bir camia olduğunu ve ne kadar
büyük bir kitleye hitap ettiğini biliyorum ama sayı olarak o kadar
olduğunu bilmiyordum. Gerçekten çok etkilendim. Onun haricinde tabii ki
şampiyon olup, Şampiyonlar Ligi’ne gitmek bizim de hayalimiz. Doğrudan
Şampiyonlar Ligi’ne gidebilmek için şampiyon olmak gerekiyor. Her
futbolcu gibi benim de hayalim de Şampiyonlar Ligi’nde forma giyebilmek.
Kendisi
Genç Milli Takımlar Dünya Şampiyonası’nda en değerli oyuncu seçilmişti.
İngiltere’den bir seyircimiz “En potansiyelli oyuncu” demiş kendisi
için. Bu özelliğin İngiltere Premier Ligi’nde çok fazla
kullanamamasının nedeni neydi? Oradaki zorluklardan kısaca bahsedebilir
mi?
Belki iki sebep olabilir. Bunlardan birincisi
sakatlıklar. Tempomu artırmaya ve belli bir seri yakalamama sakatlıklar
izin vermedi. Ayrıca hoca değişikliğinden de bahsedebiliriz. Ama ne
olursa olsun sizin oynayıp oynayamayacağınıza karar vermesi gereken
hocanızdır. Bana düşen sadece saygı göstermek.
Son olarak Galatasaray taraftarına mesajı neler?
Şampiyonluk
yolunda bize destek vermelerini istiyoruz. Zaten bu zamana kadar
desteklerini hiç esirgemediler. Onlara da teşekkür etmek istiyorum. Bu
şampiyonluk yolunda sonuna kadar bizimle beraber olsunlar.
Cuma Mart 12, 2010 9:18 am