Forum Cimbom ।૧૦ડ
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 Rijkaard: "Şampiyonluğa Olan İnancımız Sonsuz"

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Admin
Admin
Admin


Mesaj Sayısı : 294
Kayıt tarihi : 05/02/10
Yaş : 33
Nerden : Samsun / Bafra

Rijkaard: "Şampiyonluğa Olan İnancımız Sonsuz" Empty
MesajKonu: Rijkaard: "Şampiyonluğa Olan İnancımız Sonsuz"   Rijkaard: "Şampiyonluğa Olan İnancımız Sonsuz" Icon_minitimeCuma Mart 12, 2010 9:17 am

Galatasaray Teknik Direktörü Frank Rijkaard, Galatasaray Televizyonu’nda yayınlanan Rijkaard’la Soru Cevap Programına Katıldı

Frank
Rijkaard geçen hafta milli maç dönüşlerinin Galatasaray için sıkıntı
olabildiğini belirtmişti. Milli Takım’a çok sayıda oyuncu gidiyor. Yine
öyle oldu ve Galatasaray sıkıntı yaşadı. Bu sıkıntı fiziksel bir
sıkıntı mı yoksa mental bir problem mi çıkıyor ortaya?


İkisini
de sayabiliriz. Hem mental açıdan hem fiziksel açıdan. Fiziksel açıdan
biraz daha ağır basıyor. Uzun zamandır oynayan birçok futbolcumuz var.
Mesela bir Arda’yı sayabilirsiniz. Şu ana kadar yaptığı maçlar 50’yi
bulmuştur, tabi bu da kolay değil.

Galatasaray
son 3 deplasman maçında da galip gelemedi. Bunu bir sebebe bağlıyor mu
hocamız yoksa maç maç değerlendirmek daha mı doğru olur?


Bence
deplasmanda oynanan maçlar da daha fazla puan toplamamız gerekiyordu.
Son oynadığımız Eskişehirspor maçına dönersek iyi oynamadığımız bir
maçtı. Buna da konuştuğumuz gibi yorgunluklar etkili olmuş olabilir ama
ne olursa olsun iyi futbol oynamadık.

Peki
kadro seçimine dönersek Kasımpaşa maçının çok benzeri bir kadroyla
çıktı hocamız. Sadece Elano-Dos Santos değişikliği vardı. Zaten hocamız
maç sonunda sebebini anlattı. Dos Santos’un milli maçtan dönüşü
gecikti. Fakat iç sahada tempo yapabilen bir takımdan, deplasmanda da
aynı şeyimi bekliyordu. Kazanan kadro bozulmaz derler o kilişenin bir
örneğimi bu?


Tabiki saktlıklarında önemi var. Mesela
Eskişehirspor maçında Hakan Balta’nın sakatlığından dolayı Caner sol
bek oynadı. Onun haricinde sizin de belirttiğiniz gibi Dos Santos
aramıza çok geç katıldı. Saat farkından dolayı bir problem olabilir
diye o da sonradan girdi oyuna.

Kasımpaşaspor maçındaki futbol tatmin etti, o yüzden Eskişehirspor’a karşı benzer bir kadroyla çıktı diyebilirmiyiz?

Kasımpaşa
maçında oynanmış çok güzel bir futbol var, çok güzel bir performans
var. Eskişehir maçına baktığımızda Milli Takım’da bulunan oyuncular
vardı. Fiziksel anlamda belki yorgunlardı diye nitelendirebiliriz.
Bundan dolayı da birçok top kaybı yapıldı. Ama ne olursa olsun tabiki
bu bizim için bir bahane olmamalı. Bu tip maçlardan puan kazanmamız
gerekiyor.

Eskişehirspor, Ali
Sami Yen Stadı’nda oynanan karşılaşmada deplasmana gelmiş olmasına
rağmen çok ofansif bir kadroyla çıkmıştı. Geçtiğimiz hafta sonu ise
kendi sahasında olmasına rağmen rakibini oynatmayan bir Eskişehirspor
vardı. Bu hocamızda bir şaşkınlık yarattı mı? Çünkü ilk maça göre
sonuçta bir takım tedbirler almıştır.


Kesinlikle bir
şaşkınlık yaratmadı çünkü Eskişehirspor’un zaten bu mentaliteyle
oynayacağını biliyorduk. Maçı seyreden hocalarımız da bize bu bilgileri
verdi. Defanstayken birbirlerine yakın oynayan, ondan sonra kontratağa
çıkan bir takım. O yüzden bir şaşkınlık yaratmadı..

Eskişehirspor
Galatasaray’ın hücum silahlarına sıkı markaj uygulamıştı bu
karşılaşmada. Hatta rakip oyuncular neredeyse Galatasaraylı
futbolculara yapışık oynadılar. Takım adına bu konu bir sıkıntı
yaratmış olabilir mi?


Eskişehir maçında günümüzde
değildik. Sizin sorunuza gelince evet rakibimiz ileri uçtaki
oyuncularımızla çok yakın oynadı. Bundan kurtulmanın en önemli yolu
hareketli olmanız gerekiyor. Ve topu ayağınızda tutmanız gerekiyor,
topa sahip olmanız gerekiyor. Ama ne yazıkki biz maçın başından
itibaren birçok top kaybı yaşadık, top kaybı yaptık. Bir tek Jo’yu
sayabilirim ilk on birimizde oynayan oyuncular arasından.. Jo daha
hareketliydi... Ama genel olarak günümüzde değildik.

Galatasaray’ın
bir atağında topu elinle kesen oyuncuyla, golü atan oyuncu aynı isim.
Ve belki de ikisinde de el kararı çıksa kırmızı kartla oyun dışı
kalacak ve maçın seyri değişecek.


Bu pozisyonlar maç
içerisinde yaşanabilecek şeyler. Elle dokunduğu çok açık ama hakem de
herşeyi göremeyebilir. Eğer o teknolojiye sahip değilseniz bu tip
şeyler olabilir. Yani hakeme de birşey söylememek lazım. O
görmeyebilir. Ama elle dokunduğu çok açık o pozisyonda.

Peki
o teknolojiye karşı çıkıyormu hocamız yoksa futbol, doğallığı içinde
güzel mi diyor. Yoksa FIFA’nın, UEFA’nın almak istediği birtakım
kararlar var teknolojiyi daha çok futbolun içine sokmak gibi.
Hangisinden yana hocamız?


Bu tabiki futbolun doğasında
olabilecek şeyler. Ben fazla katılmıyorum teknolojinin olmasına.
Teknolojide olsa sonuçta tekrardan yine son kararı bir insan verecek.
Ondan sonra tekrardan tartışılacak. Ama bu futbolun doğasında olan
şeyler. Bence bu tip pozisyonlar, bu tip birkaç elle dokunma size çok
fazla maç kaybettirmez. Maçı kaybetmenizin en büyük sebebi o gün iyi
bir performans gösterememenizdir. Yoksa bu tip pozisyonlar değil. Demin
de söyledeğimiz gibi bu futbolun içerisinde olan birşey. Bence daha
karışık bir durum olan biliyorsunuz beşinci hakemi koyuyorlar çizgiye.
Ve birçok görmesi gereken pozisyonu göremiyorlar. Bence 4 hakemle
maçlar idare edilebilir, beşinci hakeme gerek yok.

Bu
dünyaca ünlü futbol adamını bulmuşken, son zamanlarda yayılan bir
dedikodu daha var ofsayt kaldırılacak diye. Bu konuda ciddi bir çalışma
yapılıyor diye. Frank Rijkaard ne düşünür bu konuda?


Ofsayt
kuralının olması gerekiyor. Çünkü ofsayt kuralını kaldırırsanız o zaman
herkes geriye yaslanacak. Ve bundan dolayı da futbolun güzelliği
ortadan kalkacak. Bu tip ofsayt kurallarının hakemler bir toplantıya
katıldığında, hakemler tarafından çıkarıldığı söylendi. Bence
hakemlerden ziyade, futbolcuların, eki futbolcuların görüşleri alınıp
bu tip kararların alınması gerekiyor. Mesela uzun bir top geldiğinde
ofsaytta bekleyen futbolcu vuramayıp mesela bir defans vurduğunda ve
yan hakem bayrağını kaldırdığında biliyorsunuz bütün taraftarlar üstüne
geliyor. Bu iki üç kere olduğu zaman tabiki yan hakem de baskı altında
bırakılabiliyor. O yüzden bence gereksiz bir karar.

Eskişehirspor
karşısında Galatasaray, Kasımpaşa maçındaki rakip savunmanın dengesini
çok fazla bozamadı. Hücum oyuncuları Kasımpaşa maçında çok fazla yer
değiştirerek etkili olmuşlardı. Katılırmı hocamız?


Deminde
konuştuğumuz gibi aynı noktaya çıkıyoruz. Eskişehirspor maçında
günümüzde değildik. Yoksa önde oynayan futbolcularımızın ne kadar
kabiliyetli, ne kadar oyunun kaderini değiştirebilicek oyuncular
olduğunu biliyoruz. Ama Eskişehir maçında topu fazla önde tutamadık ve
o gün günümüzde değildik.

Eskişehir’in golü bulduğu pozisyonda bir futbol izleyicisi olarak ne tür dersler çıkartmamız gerekir?

Defanstan
topu aldığınız zaman eğer sırtınız rakibe dönükse dikkatli top almanız
gerekiyor. En azından bir çevre kontrolü yapmanız gerekiyor. Bu, tabii
ki üzücü bir durum ama burada sadece bir kişiyi suçlamamak gerekiyor.
Ben burada kendimi ve takımı suçluyorum. Eskişehirsporlu oyuncu topa
elle dokunmuş ama hakemi de suçlamamak gerekiyor. O da her pozisyonu
göremeyebilir. Bu gol takımın bir hatası. Sadece Mehmet Topal’ın
bireysel bir hatası olarak görmememiz gerekiyor. Sonuçta yarı sahamızda
bir baskı var. Defansın belki de oraya pas atmaması gerekiyordu. Top
kaybından sonra hemen arayı kapatmamız gerekiyordu ama bu tip baskılar
olduğu zaman biraz daha dikkat etmeniz gerekiyor. Bu tip hataları
yapmamanız gerekiyor. O yüzden biraz üzücü bir durum oldu. Evet oyuncu
topa elle dokundu ama hakem her pozisyonu göremeyebilir. O yüzden bizim
bu tip hataları yapmamamız gerekiyor.

Kendisi
hakem hakkında yorumunu pozitif olarak yaptı ama ortada bir gerçek var
ki bu sene Galatasaray ellerden çok çekti. Ligin ilk yarısındaki
Kasımpaşa maçında Ali Güneş’in gole giden topu elle kesmesi, Atletico
Madrid maçındaki el ve son olarak Eskişehirspor maçı. 3 tane el
pozisyonu var.


Bu tip kararlar verilebilir ama eğer iyi
bir performans gösterirseniz zaten bu kararların önemi de pek olmaz ve
maça etki etmez. Ligin ilk yarısındaki Kasımpaşa maçına dönelim. Ali
Güneş topu elle çıkarttı ama takım o maçta iyi bir performans gösterdi
ve maçı kazandı. O yüzden bu tip şeyler olabiliyor. Hakemi suçlamaktan
ziyade kendiniz iyi bir performans göstermeniz gerekiyor.

Yenilen ikinci gol hakkında ne düşünüyor Frank Rijkaard? Rakip oyuncu çok rahat geçti defansı ve golü attı.

Rakip
futbolcu çok rahat geçiyor ve çok iyi bir şut çekiyor bunu kabul
ediyorum ama bu şutu engellemek için burada yeterince agresif ve rakibe
yakın oynayamamışız. Diğer taraftan, defans oyuncumuz hem Milli Takım
maçlarında hem de lig maçlarında oynuyor. Milli maçlar olduğu zaman
Galatasaray’dan birçok futbolcu çağrılıyor. Bu da normaldir çünkü hepsi
çok kaliteli oyuncular. Ama eğer Milli Takım bir hazırlık maçı
oynayacaksa akıllıca hareket etmemiz gerekiyor. Belki teknik direktörle
konuşmamız gerekiyor olabilir. Oyuncularımızın 90 dakika yerine 45
dakika oynaması gerektiğini söyleyebiliriz. Böylece oyuncuların daha
fazla diri kalmalarını sağlayabiliriz. Sonlara doğru yaklaştığımızda bu
tip konular hakkında çok hassas davranmamız gerekiyor. Eğer hassas
olmazsak daha kötü görüntüler ortaya çıkabiliyor. O yüzden dikkat
etmemiz gerekiyor. Milli Takım’a bu kadar fazla oyuncu göndermek büyük
bir gurur. Ne olursa olsun ligin sonuna yaklaştığımızda bunu bir
dezavantaj olarak görebiliriz. Sonuçta rakipleriniz sizi yenmek için
bekliyorlar. Bütün bir hafta dinleniyorlar. Ama siz Milli Takım’a bir
oyuncu gönderiyorsunuz, hemen hemen hepsi ilk 11’de maça çıkıyor ve 90
dakika forma giyiyor. Bu da büyük bir dezavantaj oluyor. Bunu da
düşünmek gerekir...

Giovani Dos Santos içeriye katederek bir penaltı kazandırıyor. Bunun için neler söyleyecek?

Gio’nun
bu pozisyonda kanada doğru açılması kendisine çok büyük bir avantaj
sağlamış. Zaten bu tip defansif takımlara karşı oynadığınızda içeride
çok fazla kalabalık olmaya gerek yok. Oyunu bütün sahaya yaymanız
gerekiyor.

Skoru değiştirecek
vakit varken, Galatasaray atılan golden sonra hep uzun toplarla sonuca
gitmeye çalıştı. Taktiksel bir tercih miydi bu yoksa takım son
dakikalarda kontrol kaybı mı yaşıyordu?


Uzun toplar tabii
ki kullanılabilir ama bunu kullanmak için ileride uzun boylu
oyuncunuzun olması gerekiyor. Kanatlardaki iki oyuncunuz da yakın
durması gerekiyor. İkinci yarıda kullanılan bu uzun toplar çok isabetli
olmadı. Oyunu açmanız ve kanatlara yaymanız gerekiyor. Geriden uzun
top atmadan ziyade, kanatlardan uzun toplar atılabilir. Maçtaki bu tip
seçimlerimiz çok fazla doğru olmadı.

Sezon
boyunca tabii ki de mağlubiyetler ve kötü sonuçlar olacaktır.
Eskişehirspor da zaten Galatasaray’a çok ters gelen bir takım. Bu kötü
performansta en çok kızdığı veya üzüldüğü nokta nedir?


Dürüst
olmak gerekirse 3 puan kaybı beni son derece üzdü. Beklemediğim bir
şeydi. Yenemiyorsanız bile en azından bir beraberlik alınabilirdi. Bu
tip kayıplar mutlaka üzüyor ama ne olursa olsun hala iyi bir
konumdayız. Artık bu maçı geride bırakıp, dersler çıkarıp önümüze
bakmalıyız. Kalan maçlarımıza da iyi konsantre olmamız gerekiyor.

Galatasaray
şu anda 50 puanla lider durumda. Bursaspor’un 49 puanda ve 1 maç eksiği
var. Fenerbahçe ve Beşiktaş’ın ise 48 puanı bulunuyor. Nasıl
değerlendiriyor ligin son haftalarındaki kıyasıya mücadeleyi?


Kesinlikle
şampiyonluğa olan inancımız ilk günkü gibi devam ediyor. Fakat
şampiyonluk yolunda sadece bir takım yok. Birçok takım var. Bursaspor’u
rakibimiz olarak görebiliriz. Rakipler Bursaspor’a karşı büyük
takımlara karşı oynadıkları gibi oynamıyorlar. Biz şampiyonluk
mücadelemizi sonuna kadar devam ettireceğiz. Şampiyonluğa olan
inancımız sonsuz.

Önümüzdeki
hafta rakip Ankaragücü. Vassel, Geremi gibi tecrübeli oyunculara sahip
bir takım. Sezonun ilk maçında Galatasaray maçı 3-0 kaybetmişti. Arda
Turan da bu maçta kart cezalısı. Bu bilgiler ışığında rakibi nasıl bir
karşılaşma bekliyor?


İyi bir takıma karşı oynadığınızı
bilmek güzel birşey. Sonuçta ilk yarıda oynanan bir maç var ve rövanşı
da almak gerekiyor. Mental açıdan kendimizi iyi hazırlamamız gerekiyor.
Amacımız bu maçı en iyi şekilde atlatmak.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://cimbom.benimforum.org
FuRKaN55
Normal Üye
Normal Üye



Mesaj Sayısı : 8
Kayıt tarihi : 08/02/10
Nerden : Samsun/Bafra

Rijkaard: "Şampiyonluğa Olan İnancımız Sonsuz" Empty
MesajKonu: Geri: Rijkaard: "Şampiyonluğa Olan İnancımız Sonsuz"   Rijkaard: "Şampiyonluğa Olan İnancımız Sonsuz" Icon_minitimeÇarş. Mart 17, 2010 9:14 am

İnşallah sampiyon olacağz kücük engeller olsada çünkü biz Galatasaraylıyız..
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Rijkaard: "Şampiyonluğa Olan İnancımız Sonsuz"
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Lucas Neill "Ççukluktan Berş Türk Futbolunu Bilirim"
» Reyes "Ali Sami Yen Cehennem Olmaz" (Yarın Göreceğiz)
» Fran Rijkard "Daha Fazlasını Yapabilirdik"
» Adnan Polat "Atleticoyu Elemek İstiyoruz"
» Adnan Polat"Neticelerden Memnun Değiliz"

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Forum Cimbom ।૧૦ડ :: Forum Cimbom 1905 - Galatasaray :: GALATASARAY'ımızın Son Dakika Haberleri-
Buraya geçin: